6682-)
Bize Kuteybe b. Saîd b. Cemil b. Tarif b. Abdillah Es-Sekafî ile Muhammed b. Ahbâd rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Katim (bu zât İbn İsmail-dir) Muâviye-den rivâyet etti. Bu zât Benî Hâşim-in azatlısı İbn Ebî Müzerrid-dir. ki): Bana amcam Ebû-l-Hubab Saîd b. Yesâr Ebû Hüreyre-den rivâyet etti. (Şöyle dedi): Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdular ki: Allah mahlûkatı yaratmıştır. Onlardan fariğ olduğu vakit rahm ayağa kalkmış: Bu kat-edilmekten sığınanın makamıdır demiş. Teâlâ Hazretleri: Evet! Sana sile yapana benim sile yapmama; senden alâkayı kesene benim de alâkayı kesmeme razı değil misîn? buyurmuş. Rahm: Evet razıyım demiş. Teâla Hazretleri de: Bu sana verilmiştir.» buyurmuştur. sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): "Siz döner de yeryüzünde fesad çıkarır ve akrabalık alâkasını keser misiniz? Bunlar öyle kimselerdir ki Allah kendilerine lânet etmiş; kulaklarmı sağır gözlerini kor eylemiştir. Acaba bunlar Kur-ân-ı te-! debbür mü etmiyorlar. Yoksa kalblerin üzerinde kilitleri mi var!" Sûre-i Muhammed Âyet: 22-24. âyet-i karîmesini okuyuverin!» buyurdular. hadîsi Buhârî «Tevhîd» «Edeb» ve «Tefsir» bahislerinde; Nesâî «Tefsîr»de muhtelif râvilerden tahric etmişlerdir; Iyâz diyor ki: «Sile yapılan kendisinden alâka kesilen ve iyilik edilen rahim ancak ve ancak mânâlardan bir mânâdır; cisim değildir. O hısımlık ve nesebten ibaret olup bunları ana rahmi bir araya toplar ve birbirlerine eklenirler. İşte bu eklenmeye rahim denilmiştir. Rahimden ayağa kalkmak ve konuşmak beklenemez. Binâenaleyh burada onun ayağa kalkması ve Arş-a asılması Arapların âdetine göre bir darb-ı mesel ve güzel bir istiare olur. Maksad: Sılâ-i rahim yapanların şanını ve faziletini yükseltmek yapmayıp alâkayı kesenlerin bu isyanları sebebi ile işledikleri günahın büyük olduğunu anlatmaktır. Bundan dolayıdır ki isyana «kesmek» denilmiştir. Sanki bu isyan ekleyen vasıtayı kesmiştir.» hakikati: Atıyye şefkat ve merhamet mânâlarına gelir ki Allah-ın kullarına bir lütf-u ihsanı ve bir rahmetidir. Daha açık tâbirle sılâ-i rahim: Akrabayı ziyaret ederek hallerini sormak gerekirse yardımlarına koşmak uzakta iseler mektuplaşmak selâm göndermek sureti ile aradaki manevî bağın kopmamasına dikkat etmektir. Bağın kopmasına «kat-i rahim» denir ki büyük günahtır. Mamafih sılâ-i rahimin dereceleri vardır. En yüksek derecesi farzdır bunu terk eden günahkâr olur. En aşağı derecesi de selâmı-kelâmı kesmektir. Silenin kimlere farz olduğu ulemâ arasında ihtilaflıdır. Bazıları biri erkek diğeri kadın olsa birbirlerine nikâh düşmeyecek derecede yakın akrabaya farz olduğunu söylenmişlerdir. Bu takdirde amca oğulları ile dayı oğullarına larz değildir. Bir takımlarına göre miras Bâbında zevil erhâm denilen bütün akrabaya farzdır. Nevevî bu ikinci kavlin daha doğru olduğunu söylüyor. zikri geçen âyet-i kerime Benî Ümeyye ile Benî Hâşim kabileleri hakkında nâzil olmuştur.
Kaynak: Sahîh-i Müslim İyilik Sile Ve Âdâb
Konu: Sıle-i Rahmin Lüzumu Kati Rahimin Haram Kılınması Bâbı