6740-)
Bize İshâk b. İbrahim ile Muhammed b. Müsennâ ikisi birden Abdüssamed b. Abdi-l-Vâris-den rivâyet ettiler. (Dediler ki): Bize Hemmam rivâyet etti. ki): Bize Katâde Ebû Kılâbe-den o da Ebû Esmâ-dan o da Ebû Zer-den naklen rivâyet etti. Ebû Zer ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Rabbi Tebâreke ve Teâlâ-dan rivâyet ettikleri meyânında şöyle buyurdular: zulmü kendime ve kullarıma haram kıldım. Binâenaleyh birbirinize zulmetmeyin!..» râvi hadîsi yukarki gibi nakletmiştir. Ama zikrettiğimiz Ebû İdris hadîsi bundan daha tamamdır. hadîs Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Allahü teâlâ-dan naklettiği kutsî hadîslerdendir. Zulüm haksız- yere başkasının malını almak; ırzına sataşmak ve emsali şeylerdir. Ulemâ onu: Bir şeyi icabının aksine yapmaktır diye tarif ederler. Teâlâ Hazretlerinin kullarına zulmetmesi müstehil yani imkânsızdır. Zira onun fevkinde itaat edeceği bir kimse yoktur. Bütün âlem onun mülküdür. Başka bir mülk sahibi olmadığına göre Allahü teâlâ-nın başkasının mülküne tecâvüz ve zulmü de tasavvur olunamaz. Haram kılmak men etmek manasınadır. Bu itibarla Teâlâ Hazretleri zulümden münezzeh oluşuna haram kıldım ismini vermiştir. Zira bir şeyin esasen bulunmaması nıenınûa benzer. Men edilen şeyden maksat da o şeyin bulunmamasıdır. dalâlettesiniz...» cümlesi hakkında Mâzirî şunları söylemiştir: «Bunun zahirî mânâsı bütün kulların dalâlet üzere yaratılmış olması yalnız Allah-ın hidâyet verdiklerinin dalâletten kurtulmasıdır. Halbuki meşhur bir hadiste ; doğan çocuk fıtrat üzere doğar.» buyurulmuştur. Buna göre birinci hadîsten murad; insanların Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in gönderilmesinden önceki halleri olabilir. Ve: Tabiatlarındaki şehvet rahat düşkünlüğü ile düşünceyi ihmal halleri üzerine bırakılsalar dalâlete düşerlerdi mânâsı kastedilmiş olabilir.» Mâzirî-nin bu ikinci tevcihini daha muvafık bulmaktadır. İğne demektir. Teâlâ Hazretlerinin bu beyânı mânâyı zihinlere daha kolay yerleştirmek içindir. Maksad her insana istediği verilse bu benim hazinemden hiç bir şey eksiltmez demektir. Çünkü Allah-ın mülküne noksanlık arız olmaz. Noksanlık sınırlı ulan fini şeylere mahsustur. İğne ile denizden su almak bir darb-ı meseldir. İnsanlar bunu bir şeyin azlığını anlatmak için kullanırlar. Çünkü deniz müşahede edilen şeylerin en büyüğü iğne ise en küçüğüdür. Bu küçük nesnenin incecik ucuna yapışacak su yok denecek kadar azdır. Bundan dolayı bütün insanlara verilecek isteklerinin Allah-ın hazînesinden hiç bir şey eksiltmeyeceği bu darb-ı meselle ifâde buyurulmuştur.