Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellem Bir Kimseye Hak Etmediği Halde Lanet Eder Veya Söver Yahut Beddua Ederse Bu Onun O Kimse İçin Zekat Ecir Ve Rahmet Olacağı Bâbı
6794-)
Bana İshâk b. Mansûr rivâyet etti. ki): Bize Nadr b. Şümeyl haber verdi. ki): Bize Şu-be rivâyet etti. ki): Bize Ebû Hamze haber verdi. ki): İbn Abbâs-ı şunu söylerken işittim: Çocuklarla beraber oynuyordum. Derken Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) geldi. Ben hemen ondan gizlendim... Ve râvi yukarki hadîs gibi rivâyette bulunmuştur. rivâyetlerden Ebû Füreyre hadîsini Buhârî “Kitâbu-d-Deava-da tahrie etmiştir. rivâyetler Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in ümmetine gösterdiği dikkat ve şefkati beyân etmektedirler. Rivâyetlerin umumundan anlaşılıyor ki Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in bedduası lanet ve sitemi bunları haketmeyen bir kimseye yapılmışsa o kimse için rahmet keffâret ve zekât olur. Yoksa hak edenler için böyle bir şey mevzu bahis olamaz. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) kâfirlerle münafıklara beddua etmiş fakat bu onlara rahmet olmamıştır. Burada şu sual hatıra gelebilir. Bedduayı hak etmeyen kimseye Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) nasıl beddua eder? Bu suale ulemâ iki vecihle cevab vermişlerdir. Birinci veçhe göre bedduayı hak etmemekten murad kulun batında yani Allah ındinde onu haketmemiş olmasıdır. Zahire göre o kul bedduayı hak etmiştir. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şer-î bir emareye göre onun bedduayı hak ettiğine hüküm vermiştir. Çünkü o zahirle hüküm vermeye memurdur. Sırları bilen yalnız Allah-dır. İkinci veçhe göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in beddua etmesi sitemde bulunması ve emsali şeyler kasten söylenmiş olmayıp Arabların âdetine göre niyetsiz olarak dile gelen sözlerdir. Hazret-i Muâviye hakkında: onun karnını doyurmasın!» Yetim kıza: senin yaşını büyütmesin!» demesi hep bu kabildendir. Bunlardan duanın hakikati kastedilnıemiştir. Maamafih Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) bu sözlerden birinin icabet saatına rastlayarak kabul edileceğinden endişe duymuş ve Teâla Hazretlerine niyaz ederek bu sözlerin muhatabları hakkında rahmet keffâret ve sevab olmasını dilemiştir. Şu da muhakkatır ki Rsûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bu gibi sözleri pek nadir söylemiştir. Kendisi kötü söz söylemez kimseye lanet etmez şahsı için kimseden intikam almazdı. Nitekim ashab Devs kabilesine beddua «etmesini istedikleri halde o: Rab! Devs-e hidâyet ver!» diye dua etmiş. Kavmi kendisine nice eza ve cefalarda bulundukları halde: Kavmimi af buyur. Çünkü onlar bilmiyorlar!» diye niyazda bulunmuştu. ömür hakkında sinnin müteradifidir. Bunların ikisi de yaş mânâsına gelirler. (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Hazret-iİbn Abbâs’in omuzları arasına dokunması ona mülâtefe ve şaka içindir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim İyilik Sile Ve Âdâb
Konu: Peygamber Sallallahü Aleyhi Ve Sellem Bir Kimseye Hak Etmediği Halde Lanet Eder Veya Söver Yahut Beddua Ederse Bu Onun O Kimse İçin Zekat Ecir Ve Rahmet Olacağı Bâbı