6858-)
Bize Ebû Bekr b. Ebî Şeybe rivâyet etti.- ki): Bize Ali b. Müshir ile Hafs b. Gıyâs Büreyd b. Abdillah-dan o da Ebû Bürde-den o da Ebû Mûsa-dan naklen rivâyet ettiler. Ebû Mûsa şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kendisine bir hacet isteyen geldiği vakit yanında oturanlara döner ve: edin! Ecir kazanın! Allah Peygamberinin dilinden dilediğini hükmetsin!» buyururdu. hadîsi Buhârî «Zekât» «Edeb» ve «Tevhid- bahislerinde; Ebû Dâvud «Kİtâbu-l-Edeb»-de; Tirmizî «İlim» bahsinde; Nesâî de «Zekât»-da muhtelif râvilerden tahric etmişlerdir. mânâsı şudur: Birbirinize şefaatçi olun. Benden bir şey istemeye gelen olur da siz de ona şefaatçilik yaparsanız Allahü teâlâ onun hacetini benim vasıtamla görür. Bu suretle hem isteyen muradına erer hem de siz sevab kazanırsınız. istekler hususunda aracılık yapmak gerek hükümdar kumandan vali gibi büyükler huzurunda gerekse halkın birbirleri nezdinde şe-faatta bulunmaları müstehabdır. Fakat hudud-u şeriyye hakkında şefaat haramdır. Bâtılı tamamlamak bir hakkı iptal etmek gibi şeylerde dahi şefaat caiz değildir.
Kaynak: Sahîh-i Müslim İyilik Sile Ve Âdâb
Konu: Haram Olmayan Hususda Şefaatin Müstehab Kılınması Bâbı