Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Âdem İle Mûsa Aleyhisselâm’in Münakaşası Bâbı

Oluşturulma tarihi: 5.02.2025 19:31    Güncellendi: 5.02.2025 19:31
6920-) Bize İbn Ebî Ömer rivâyet etti. ki): Bize El-Mukri- rivâyet etti. ki): Bize Hayve rivâyet etti. H. Muhammed b. Sehl Et-Temîmî de rivâyet etti. ki): Bize İbn Ebî Meryem rivâyet etti. ki) ; Bize Nâfi- (yani İbn Zeyd) haber verdi. iki râvi Ebû Hâni-den naklen bu isnadla bu hadîsin mislini haber vermişlerdir. Yalnız onlar: «Arşı da su üzerindeydi...» cümlesini anmamışlardır. Hüreyre rivâyetini Buhârî «Kitâbu’l-Kader»-de; Dâvudüe İbnü Mâce «KitâbuVSünne»-de; Nesâî «Kitâbu-t-Tefsir»-de muhtelif râvilerden tahric etmişlerdir. El-Kâbisi: «Hazret-i Âdem-le Hazret-i Mûsa-nın ruhları semâda karşılaşmış ve aralarında münakaşa vuku bulmuştur.» demiş; Kâdî Iyâz ise hadîsin zahiri mânâsı kastedilerek her ikisinin şahsen bir yere gelmiş olmaları ihtimâlinden bahsetmiştir. Filhakika İsrâ hadîsinde Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-in Beyt-i Makdis-de ve göklerde bütün Peygamberlerle bir araya gelerek onlara namaz kıldırdığı sabit olmuştur. Kâdi Iyâz: «Binâenaleyh şehidler hakkında vârid olduğu gibi Allahü teâlâ’nın Peygamberlerimde diriltmesi ihtimalden uzak değildir. hâdisenin Mûsa (aleyhisselâm)’ın hayatında cereyan etmiş ol-:ması da ihtimal dahilindedir. Allah-dan Âdem (aleyhisselâm)-ı kendisine göstermesini istemiş ve onunla münakaşa etmiştir» diyor. Haybetin mânâsı mahrum etmek hüsranda bırakmaktır. Hazret-i Mûsa: «Bizi mahrumiyete düşürdün... ilah» sözüyle Hazret-i Âdem-in cennetteki memnu ağaçtan yemesine işaret etmiş bu günâhın sebebiyle cennetten çıkarıldın sonra biz de şeytanların iğvâsına ve kötülüğe düşmeye maruz kaldık demek istemiştir. El demektir. Bütün sıfat hadîslerinde olduğu gibi burada da iki vecih vardır. Birinci veçhe göre bu kelime müteşâbihtir. Allahü teâlâ- bizim gibi eli yoktur. Yed-i vardır. Biz ancak bu kadarını iman eder keyfiyetini Allah-a havale eyleriz. İkinci veçhe göre buradaki yed kelimesi kudret diye te-vil olunur. Hadîsdeki takdirden murad dAleyhi Mahfuz-a ve Tevrat sahifelerine yazılmasıdır. Hazret-i Âdem: Allah benim bu suçu işleyeceğimi beni yaratmazdan kırk yıl önce yazmıştır demek istemiştir. Nitekim rivâyetlerin birinde bu cihet tasrih de edilmiştir. Burada kaderin hakikatim murad caiz değildir. Çünkü Allah-ın ilmi ve takdiri ezelîdir. Onun evveli yoktur. Binâenaleyh şu kadar sene diye tahdidine imkân yoktur. Bu münâkaşada davayı kazanan bütün râvilerin ittifakiyle Hazret-i Âdem olmuştur. Yalnız bazı kimseler şüzûz göstererek hadîsdeki Âdem kelimesini mansûb okumuşlardır. Bu takdirde Hazret-i Mûsa Âdem (aleyhisselâm)-a galebe çalmış olur. Bunu Hafız Ebû Bekr İbn Hâssa Mes-ud b. Nasır’dan rivâyet etmiş ve bu Mes-ud-un kadere inanmayanlardan olduğunu söylemiştir. İmâm Ahmed-in Zührî-den rivâyet ettiği bir hadisde: «Âdem ona galebe çaldı.» denilmiştir ki: Bu cümle hadîsde hiç bir işgal bırakmaz. Hattâbî: «Hazret-i Âdem-in Mûsa-ya galebe çalması muahezeyi kaldırması hususundadır. Çünkü insanlardan hiç birinin bununla bir kimseyi muahezeye hakkı yoktur.» diyor. Nevevî-ye göre Hazret-i Âdem şunu demek istemiştir: «Yâ Mûsa! Sen bilirsin ki benim bu suçu işleyeceğim yaratılmamdan kırk sene önce yazılmış ve takdir edilmiştir. Binâenaleyh mutlaka suç işlenecektir. Ben ve bütün mahlûklar çaba göstererek bir zerresini reddetmeye kalkışsak buna gücümüz yetmezdi. Şu halde teni niçin muaheze ediyorsun.» de günahdan dolayı muaheze -aklî değil şer-îdir. Âdem (aleyhisselâm)-ın günahını ise Allah affetmiş bu suretle ondan muaheze de kalkmıştır. Binâenaleyh onu yine muahezeye kalkışan şeriat karşısında rnağlub olur. beyânına göre Allah-ın miktarları yerle gökleri yaratmazdan elli bin sene önce yazmasından murad; onların levh-i mahfuza yazılması zamanını bildirmesidir. Elli bin sene tabiriyle tahdit değil çokluk kastedilmiştir. Yoksa asıl takdir değildir. Çünkü az yukarda beyan ettiğimiz gibi hakikî takdirin evveli yoktur. Hadîsin son cümlesinden anlaşılan mânâ arş-ı a-lânın yerle gökler yaratılmazdan Önce su üstünde bulunmasıdır. Allah her şeye kadirdir.

Kaynak: Sahîh-i Müslim Kader
Konu: Âdem İle Mûsa Aleyhisselâm’in Münakaşası Bâbı