7450-)
Bize Muhammed b. Abdillah b. Nümeyr ile Muhammed b. Alâ- Ebû Küreyb hep birden Ebû Muâviye-den rivâyet ettiler. İbn Alâ- dedi ki: Bize Ebû Muâviye rivâyet etti. ki): Bize A-meş Şakîk-dan o da Huzeyfe-den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Ömer-in yanında idik: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in fitne hakkındaki hadîsini hanginiz söylediği gibi ezberinde tutuyor? dedi. Ben! dedim Sen hakikaten cür-etkârsın nasıl buyurdu? dedi. Ben: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-i şöyle buyururken işittim dedim: adamın fitnesi ailesiyle malında kendinde çocuklarında ve kom-şusundadır. Ona oruç namaz sadaka İyiliği emir ve kötülükten nehiy keffâret olur.» Bunun üzerine Ömer: Ben bunu kastetmiyorum. Benim muradım ancak deniz dalgası gibi dalgalanacak olandır dedi. Ben: Bundan sana ne ya Emire’l-Mü-minin! Şüphesiz seninle onun arasında kapalı bir kapı var dedim. Bu kapı kırılacak mı yoksa açılacak mı? dedi. Hayır! Bilâkis kırılacak dedim. Bu ebediyen kapanmamaktan daha münasibdir dedi. diyor ki: Bunun üzerine biz Huzeyfe-ye ; Ömer bu kapının kim olduğunu biliyor muydu? diye sorduk. Evet! Yarından önce bu akşam geldiğini bildiği gibi! Ben ona saçma değil hadîs söyledim cevâbını verdi. ki: Artık biz Huzeyfe-ye bu kapının kim olduğunu sormaktan çekindik de Mesrûk-a: Ona sen sor dedik. Mesrûk da sordu. Huzeyfe: Ömer-dir! cevâbını verdi.