7628-)
Bize Muhammed b. Ebî Ömer rivâyet etti. ki): Bize Süfyan Süheyl b. Ebî Sâlih-den o da babasından o da Ebû Hüreyre-den naklen rivâyet etti. (Şöyle dedi): Ashab: Ya Resûlallah! Biz kıyâmet gününde Rabbimizi görecek miyiz? diye sordular. zamanında bulut içinde değilken güneşi görmek husûsunda birbirinizle itişip kakışıyor musunuz?» dedi. Ashab: Hayır! cevâbını verdiler. Bedir gecesinde bulut içinde olmayan ayı görmek hususumda birbirinizle İtişîr misiniz?» dedi. Ashab (yine): Hayır! cevâbını verdiler. halde nefsim yed-i kudretinde olan Allah-a yemin ederim ki siz Rabbinizi görme hususunda ancak bu ayla güneşden birini görmek İçin İtiştiğiniz gibi İtişeceksiniz. Teâlâ Hazretleri kulun karşısına çıkarak: Ey filân ben sana İkram etmedim mi? Seni reis yapmadım mı? Sana zevce vermedim mİ? Sana at ve develeri musahhar kılmadım mı? Reislik yapmana ganimet malının dörtte birini almana müsaade etmedim mi? diyecek. O da: Hay hay (ettin) cevâbını verecektir. Teâlâ Hazretleri: Yâ bana kavuşacağını aklından geçirdin mî? diye soracak. Kul . Hayır! cevâbını verecektir. Bunun üzerine Teâlâ Hazretleri: Işte ben de senin benî unuttuğun gibi seni unutuyorum diyecek. Sonra ikinci kulun karşısına çıkarak: Ey filân! Ben sana ikram etmedim mi? Seni reis yapmad-m mı? Sana zevce vermedim mİ? Atları ve develeri sana musahhar kılmadım mı? Reislik yapmana ve ganimetin dörtte birini almana müsaade etmedim mi? diye soracak. O da: Hay hay (ettin) Yarabbi! cevâbını verecek. Bana kavuşacağını hiç aklından geçirdin mi? diyecek. Kul: Hayır! cevâbını verecektir. Bunun üzerine Teâlâ Hazretleri: İşte ben de senin benî unuttuğun gibi seni unutuyorum diyecek. Sonra üçüncü kulun karşısına çıkarak ona da bunun mislini söyleyecek. Fakat o kul: Yâ Rabbi! Ben Sana Senin Kitabına ve Peygamberlerine İnandım; namaz kıldım oruç tuttum sadaka verdim diyecek ve olanca gücüyle hayır senasında bulunacak. Teâlâ Hazretleri: Öyle ise şuraya! buyuracaktır. Sonra kendisine: Şimdi sana şahidimizi göndereceğiz denilecektir. Kul kendi kendine: Aceb bana şâhîdlik yapacak bu zât kimdir? diye düşünecek faka ağzına mühür vurulacak; uyluğuna etîne ve kemiğine: Konuş! denilecek. Artık uyluğu eti ve kemiği onun amelini söyleyecektir. Bu ona kendi nâmına bir özür bırakmamak içindir. İşte bu münâfıktır. Allah-ın hışımına uğrayacak olan da budur.»