Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Hazret-i Peygambere Sallallahü Aleyhi Ve Sellem Yemeğinin Bereketlenip Artması Konusunda İkram Edilen Şeyler

Oluşturulma tarihi: 5.02.2025 19:35    Güncellendi: 5.02.2025 19:35
43-) Bize Abdullah b. Amr b. Ebân haber verip (dedi ki) bize Abdurrahman b. Mu ha mm ed el -Muhâribî Abdulvâhid b. Eymen el -Mekki-den (o da) babasından (naklen) rivâyet etti (ki Eymen) şöyle dedi: Câbir b. Abdillah-a; "Bana Resûlüllah’ın (sallallahü aleyhi ve sellem) bizzat kendisinden duymuş olduğun bir haberini naklet (ki) ben (de) onu senden (naklen) rivâyet edeyim!" dedim. Bunun üzerine o şöyle dedi: Biz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber Hendek Gününde (hendek) kazıyorduk. Neyse hiçbir yemek yememiş (zaten) buna imkân ve güç (de) bulamamış bir halde üç gün kaldık. Derken hendekde (kazmanın işlemediği) sert bir yer ortaya çıkdı. Resûlüllah-ın (sallallahü aleyhi ve sellem) yanına gelip: "Ya Resûlüllah dedim hendekde sert bir yer ortaya çıkdı (bir bakıverseniz!)". (Bu arada) biz üzerine su serpdik. Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) karnına (açlıkdan) bir taş sarılmış olduğu halde kalktı kazmayı veya küreği aldı. üç defa besmele çekip (sert yere) vurdu. Bunun üzerine (o yer) akıp dağılan bir kum yığını haline geldi. Bunu (yani açlıkdan karnına taş bağlamış olmasını) Resûlüllah-da görünce; "Ya Resûlüllah bana izin verin!" dedim. O da bana izin verdi. Hanımımın yanına gelip "Annen seni kaybedesice!" dedim ve şöyle devam ettim: "Resûlüllah-da (sallallahü aleyhi ve sellem) tahammül edemeyeceğim bir şey gördüm. Yanında bir şey (bir yiyecek) var mı?". "Yanımda bir sâ- (üç kilo kadar) arpa ile bir oğlak var!" dedi. (Câbir) dedi ki arpayı Öğüttük oğlağı kesdik. Ben (oğlağı) soyup çömleğe koydum. arpa (ununu) hamur yaptı. Sonra ben Hazret-i Peygamber-in (sallallahü aleyhi ve sellem) yanına döndüm ve bir müddet kaldım. Sonra (tekrar) ikinci defa izin istedim. O da bana izin verdi. (Eve) geldim bakdım ki hamur hazır (kabarmış). Hemen ona (yani hanıma) ekmek (yapmasını) emrettim. Ben de çömleği (sacayağı gibi kullanılan) ocak taşlarının üzerine koydum. -(ed-Dârimî-nin hocası Abdullah b. Amr b. Ebân) Ebû Abdirrahman; "O (yani metinde geçen el -Esâfi kelimesi) el-Esâfiyyu olmalıdır. Fakat böyle (yazılmış böyle rivâyet ediliyor.)" dedi. - Câbir dedi ki sonra Hazret-i Peygamber-in (sallallahü aleyhi ve sellem) yanına geldim ve; "Bizde birazcık yemek var. Sen ve seninle beraber bir veya iki adam benimle gelir misiniz?" dedim. "O ne kadardır?" buyurdu. "Bir sâ- arpa ve bir oğlak!" dedim. Bunun üzerine şöyle buyurdu: "Ailene dön ve ona de ki ben gelinceye kadar çömleği ocak taşlarından çekip (indirmesin) ekmeği fırından çıkarmasın!" Ardından da (orada bulunan) insanlara; "Kalkın Câbir-in evine (gidiyoruz.)" buyurdu. dedi ki bu (söz) üzerine öyle utandım ki ancak Allah bilir! Hemen (evime gelerek) hanımıma; "Annen seni kaybedesice! Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bütün ashâbıyla sana geliyor!" dedim. O "Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) sana yemek ne kadardır" diye sordu muydu?" dedi. "Evet" dedim. Bunun üzerine o Allah ve Resulü daha iyi bilir! Sen kendisine yanımızda olanları haber verdin (artık mesele yok!)" dedi. O zaman endişe ettiğim şeylerin bir kısmı benden zail oldu ve (hanımım için kendi kendime) "Gerçekten o doğru söyledi." dedim. Derken Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) gelip içeri girdi. Sonra da ashabına; "Birbirinizi sıkıştırıp (izdihama sebebiyet vermeyiniz!)" buyurdu. Ardından fırın ve çömleğe bereketlenip artmaları hayır duasında bulundu. Câbir dedi ki biz fırından ekmek almaya çömlekten de et almaya ve tirid yapıp avuçlayarak onlara vermeğe başladık. (Bu esnada) Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem); "Tabağın başına yedi veya sekiz kişi otursun!" buyurdu. yiyip (bitirdiklerinde) fırını ve çömleği açtık. Gördük ki onlar olduklarından daha dolular. Biz böyle yapmaya devam ettik. Her ne zaman fırını açıp çömleğin (kapağını) kaldırdığımızda onları (Önceden) olduklarından daha dolu bulduk. Nihayet bütün müslümanlar doydular. Yemeğin bir kısmı da geriye kalmıştı. Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bize; "Halka açlık isabet etmiştir. Binaenaleyh yiyin onlara da yedirin!" buyurdu. Biz de o gün (günboyu) yiyip -yedirmeye devam ettik. dedi ki o (yani Câbir) bana onların sekizyüz veya üçyüz kişi olduklarını haber vermişti. Eymen "(Ama) bu (rakamların) hangisini söylemişdi bilemiyorum!" diye (ilâve etti).

Kaynak: Sünen-i Dârimî Mukaddime
Konu: Hazret-i Peygambere Sallallahü Aleyhi Ve Sellem Yemeğinin Bereketlenip Artması Konusunda İkram Edilen Şeyler