84-)
Bize Süleyman b. Harb haber yerip (dedi ki) bize Hammâd b. Zeyd Eyyûb-dan (o da) İkrime-den (naklen) rivâyet etti (ki İkrime) şöyle dedi: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) pazartesi günü vefat etti. Bu günün geri kalanında gecesinde ve ertesi günü bekletildi. Nihayet çarşamba gecesi defnedildi. (Sahâbe-den bazısı); "Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) vefat etmemiştir. Fakat Hazret-i Mûsa-nın ruhu göğe kaldırıldığı gibi onun ruhu da (göğe) kaldırıldı" dediler. Derken Ömer ayağa kalktı ve şöyle dedi: "Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) vefat etmemiştir. Fakat Hazret-i Mûsa-nın ruhu (göğe) kaldırıldığı gibi onun ruhu da (göğe) kaldırıldı. Vallahi Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bazı toplulukların el ve dillerini kesmedikçe (onları ortadan kaldırmadıkça) vefat etmeyecekdir". Sonra Ömer konuşmaya devam etti. Öyleki konuşarak tehditler savurmasından avurtları köpüklendi. Bunun üzerine el -Abbâs ayağa kalkıp şöyle dedi: "Şüphe yok ki Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) vefat etmiştir. O muhakkakki bir beşerdir. Ey topluluk! (Her) beşerin değişime uğraması gibi o da değişime uğrar. Binaenaleyh arkadaşınızı (yani Hazret-i Peygamber-i) defnediniz. Çünkü o Allah katında kendisini iki defa öldürmekden daha kıymetlidir. (Allah) sizi bir defa öldürür de onu iki defa öldürür mü? O Allah katında bundan daha kıymetlidir. Ey topluluk! O halde onu defnediniz. Şayet dediğiniz gibi ise onu toprakdan araştırıp (ortaya çıkarması) Allah-a güç gelmez. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yolu açık dosdoğru bir yol haline getirip helâli helâl haramı haram kılıncaya evlenip boşayıncaya savaşıp sulh yapıncaya kadar vefat etmemişti. Koyun sürüsünün üzerlerine sopayla dikenli bitkileri dökerek ve (su içtikleri) havuzlarının taş aralarını eliyle sıvayarak peşinde giden çobanı bile içinizde bulunmuş olan Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kadar gayretli ve fedakâr değildir. Ey topluluk! Artık arkadaşınızı defnediniz." (Râvî) dedi ki (bu söz üzerine) Ümmü Eymen ağlamaya başladı. Ona; "Ümmü Eymen! Resûlüllah-a (sallallahü aleyhi ve sellem) mı ağlıyorsun?" dendi. Şöyle cevap verdi: "Vallahi ben Resûlüllah-a (sallallahü aleyhi ve sellem) ağlamıyorum. Çünkü ben onun kendisi için bu dünyadan daha hayırlı bir yere gitmiş olduğunu gayet iyi bilmekteyim. Fakat ben gökden gelen haberin kesildiğine ağlıyorum." (Hadîsin râvîlerinden olan) Hammâd dedi ki; (hadîsi rivâyet ederken) buraya ulaştığında göz yaşı Eyyûb-u (hıçkırığa) boğdu.
Kaynak: Sünen-i Dârimî Mukaddime
Konu: Hazret-i Peygamberin Sallallahü Aleyhi Ve Sellem Vefâtı Hakkında