218-)
Bize Ebu-n -Nu-mân haber verip (dedi ki) bize Ebû Avâne Beyân Ebû Bişr-den (o da) Kays b. Ebû Hâzim-den (naklen) rivâyet etti (ki Kays) şöyle dedi: Ebû Bekr (radıyallahü anh) Ahmes (kabilesin)den Zeyneb isimli bir kadının yanına girdi. (Kays) dedi ki; (Ebû Bekr) onun konuşmadığını gördü. Bunun üzerine; "Nesi var konuşmuyor?" diye sordu. "Susarak hac yapmaya niyet etmiş" dediler. O zaman ona; "Konuş dedi çünkü bu helâl değildir. Bu câhiliyye işi bir harekettir." (Kays) dedi ki o da konuştu ve "Sen kimsin?" dedi. (Hazret-i Ebû Bekr); "Muhacirlerden bir kişiyim" dedi. "Muhacirlerin hangisinden?" dedi. "Kureyş-den" diye cevap verdi. "Kureyş-in hangisinden?" dedi. (Hazret-i Ebû Bekr); "Doğrusu sen çok soran birisin. Ben Ebû Bekr-im" dedi. (Bunun üzerine Zeyneb); "Allah-ın câhiliyye (döneminden) sonra getirdiği bu iyi halde ne kadar kalacağız?" diye sordu. Bekr (radıyallahü anh) buna şöyle cevap verdi: "Önderleriniz sizinle dosdoğru oldukları (veya size karşı dosdoğru hareket ettikleri) sürece bu (hal) üzere kalacaksınız." (Zeyneb); "Önderler de ne?" dedi. (Hazret-i Ebû Bekr); "Kavminin başkanları ve ileri gelenleri yok mu (hani) onlara emrediyorlar onlarda onlara itaat ediyorlar?" dedi. "Evet" diye karşılık verdi. (Hazret-i Ebû Bekr de); "İşte onlar halkınız karşısındaki bunlar gibidir" dedi.
Kaynak: Sünen-i Dârimî Mukaddime
Konu: Dayanaksız Görüşleri Kabul Etmenin Mekrûhluğu