Uzman olmak için Şimdi başvurun.
✕Hocam öğretmenim eşim ev hanımı ve üç çocuğum var. İslami hassasiyetlerle boşanmaya karşı olan eşim haziran ayında 6284 sayılı kanuna dayanarak asılsız iddialarla beni evimden ve çocuklarımdan uzaklaştırdı ve boşanma davası açtı. Delil veya soruşturma olmaksızın uzaklaştırma kararı verildi. Son beş ayda çocuklarımı yalnızca dört saat görebildim.
Eşim çocuklarla görüşmemi engellemek için oğlumun bir buçuk yıldır devam eden tedavisini bahane ederek bana cinsel istismar iftirası attı. Konu şu anda savcılık aşamasında ve hapse girme veya memuriyetten atılma ihtimalim bile var.
Mahkeme yüzde 95’i benim birikimlerimle alınmış ama tapusu eşimin üzerine olan evimi ona tahsis etti. Ayrıca aylık 13.000 TL tedbir nafakası evin elektrik su doğalgaz ve internet faturalarını benim karşılamama hükmetti. İtirazım sonucunda nafaka 11.000 TL'ye düşürüldü ancak evin tahsisi devam ettirildi.
Eşim ailesinin aynı şehirde 9+1 villası olmasına rağmen benim ihtiyaçlarımı göz ardı ederek mahkeme kararını bu şekilde sürdürdü. Şu anda bir vakfın evinde kalıyorum ancak üç aylık kiramı bile ödeyemedim. Aylık maaşımdan nafaka avukat ücretleri kredi kartı taksitleri evin senet borçları anaokulu masrafları faturalar ve aidatlar gibi ödemeler yapıyorum. Yaklaşık 400.000 TL borcum var ve mali durumum her geçen gün daha da kötüleşiyor.
Son mahkeme kararıyla birlikte eşimin kaldığı evin elektrik su doğalgaz gibi aboneliklerini kapatma ve bu faturaları ödememe hakkım tanındı. Şimdi aylık nafakasını ödediğim ve tahsis edilen evde kalan eşimin bu giderlerini artık karşılamamam dinen uygun olur mu?
İki tarafın dinlenmesi gereken bir meseleye cevabı sizin verdiğiniz bilgi çerçevesinde yazmam sizi haklı gördüğüm anlamı taşımamalıdır. Sorunuzun hem hukuki hem de dini boyutları olan karmaşık bir meseledir. Sorunuzu ve sorununuzu olabildiğince anlaşılır hale getirerek madde madde cevap vermeye çalışacağım.