1385-)
Bize Abdullah b. Salih haber verip (dedi ki) bana el-Leys b. Sa-d rivâyet edip (dedi ki) bana Ukayl İbn Şihâbdan rivâyet etti (ki O şöyle demiş): Bana Abbâd b. Ziyâd Urve İbnul-Muğîre ile Hamza İbnu-l-Muğîre-den (naklen) haber verdi ki onlar el-Muğîre b. Şu-be-den duymuşlar O anlatıyormuş ki (Resûlüllah Tebûk seferinde bir sabah vakti kazâ-i hacete çıkmış el-Muğîre de O-na abdest suyu götürmüştü. Kazâ-i hacetinden sonra da el-Muğire-nin döktüğü su ile abdest almıştı. Daha sonra) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) dönüp gelmiş el-Muğîre b. Şu-be de O-nunla beraber gelmiş ve cemaatı namaza yani sabah namazına başlamış bir halde bulmuşlardı. Onlar kendilerine namazı kıldırması için Abdurrahman b. Avfı öne geçirmişler Abdurrahman b. Avf da Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) gelmeden önce onlara sabah namazından bir rekat kıldırmıştı. Sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) gelmiş ve cemaatle beraber Abdurrahman’ın arkasında ikinci rekâtta saf tutmuştu. Abdurrahman (namazı bitirip) selâm verince Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kalkmış ve (kavuşamamış olduğu ilk rekâtı) kılmıştı. Cemaat ise bundan dolayı korkuya kapılmış ve çokça teşbih getirmiş (Sübhanellah demişlerdi). Nihayet Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) namazını bitirince ("kaza edince") cemaate; "Doğru yaptınız -veya güzel yaptınız-" buyurmuştu.
Kaynak: Sünen-i Dârimî Namaz Kitabı
Konu: Namazın Bir Kısmında Cemaate Kavuşamamış Olan Kimse Mesbûk Hakkındaki Sünnet