1946-)
Bize Abdullah b. Saîd haber verip (dedi ki) bize Ebu Usâme Ubeydillah-tan (O da) Nafi-den (naklen) rivâyet etti ki; Abdullah b. Abdullah ile Salim el-Haccac’ın İbnu-z-Zübeyr-le (savaşmaya) geldiği gecelerde (İbnu-z-Zübeyr-in) öldürülmesinden önce (babaları) İbn Ömer-le konuşup şöyle demişlerdi: "Bu sene hac yapmaman sana zarar vermez. Biz seninle Kabe-nin arasına girilmesinden (sana engel olmalarından) endişe ediyoruz!" (İbn Ömer) de şöyle cevap vermişti: "Biz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraber umre yapmak üzere çıkmıştık da Kureyş kâfirleri Kabe-ye (gitmemize) engel olmuşlardı. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) kurbanını kesmiş başını tıraş etmiş sonra da geri dönmüştü. Binaenaleyh ben sizi şahid tutarım ki ben (kendime) bir umre vacip kıldım. Artık benimle Kabe-nin arası boş bırakılırsa tavaf ederim. Benimle onun arasına girilirse Resûlüllah-ın (sallallahü aleyhi ve sellem) ben kendisiyle iken yapmış olduğu gibi yaparım!" (İbn Ömer) sonra da Zu’l-Huleyfe-den umre niyetiyle ihrama girmişti. Ardından (bir müddet) yürümüş sonra şöyle demişti: "(Böyle bir sebeple engel olunma meselesinde) o ikisinin (yani hac ile umrenin) durumu aynıdır. Sizi şahid tutarım ki ben (kendime) umremle beraber bir hac vacip kıldım (yani hacc-ı kıran yapmaya niyet ettim!)" sözüne şöyle devam etti: (İbn Ömer) o ikisi için bir tavaf ve bir sa-y yapmış sonra kurban kesme günü gelip de kurban kesinceye kadar "ihram"dan çıkmamıştı. O şöyle derdi: "Umre ile haccı birleştirip de ikisi için birlikte ihrama giren kimse kurban kesme günü ihramdan bu ikisinden (yani umre ile hacdan) birlikte çıkıncaya kadar ihramdan çıkmamış olur!"
Kaynak: Sünen-i Dârimî Hac Menasıkı Kitabı
Konu: Hac Yapması Düşman Tarafından Engel Olunan Kimse Hakkında