2334-)
Bize Yezid b. Harun haber verip (dedi ki) bize Yahya b. Saîd haber verdi ki Süleyman b. Yesâr kendisine haber vermiş ki Ebû Seleme O-na haber vermiş ki O (yani Ebû Seleme) ve İbn Abbâs Ebû Hüreyre-nin yanında bir araya gelmiş ve erkeğin karısı (sağ iken) ölüp de (ölümünden) birkaç gece sonra (karısının) doğum yapması (meselesini) sözkonusu etmişler de İbn Abbâs; "(böyle bir kadının iddetinin bitip yeniden evlenmesinin) helâl olması (gebe kadınla kocası ölmüş kadının iddet) müddetlerinin sonuncusunda olur!" demiş. Ebû Seleme ise; "doğurunca helâl olmuş demektir" demiş ve böylece bu konuda aralarında tartışma yapmışlar. Sonra Ebû Hüreyre Ebû Seleme-yi kastederek; "ben yeğenimle beraberim" demiş. Bunun üzerine İbn Abbâs-ın azadlısı Küreyb-i (bu meseleyi sorması için) Hazret-i Ümmü Seleme-ye göndermişler. O da O-na (gidip) sormuş. Hazret-i Ümmü Seleme de bildirmiş ki; Subey-a bintu-l-Hâris-in kocası ölmüştü de O onun (ölümünden) birkaç gece sonra doğum yapmıştı. (O zaman) Abduddâroğulları-ndan Ebu-s-Senâbil künyeli bir adam O-na evlenme teklifinde bulunmuş ve kendisine (evlenmesinin) helâl olduğunu haber vermiş (Subey-a) da başkasıyla evlenmek istemişti. Bu sefer Ebu-s-Senâbil O-na; "(sen evlenemezsin) çünkü senin (evlenmen henüz) helâl olmadı!" demişti. Bunun üzerine Subey-a bunu Resûlüllah-a (sallallahü aleyhi ve sellem) bildirmişti de O O-na evlenmesini emretmişti.
Kaynak: Sünen-i Dârimî Talâk Kitabı
Konu: Kocası Ölen Ve Boşanılan Gebe Kadının İddeti Hakkında