3309-)
Bize el-Vazzah b. Yahya rivâyet edip (dedi ki) bize Ebû Bekir Hişam-dan (O da) el-Hasan-dan (naklen) rivâyet etti ki O şöyle demiş: "Bir kimse bir kimseyi vâsi tayin eder de bu kimseye gıyabda iken (vâsi tayin edenin vasiyetlerinden) bir vasiyetin (yerine getirilmesi) teklif edilir o da kabul ederse artık onun vazgeçme hakkı olmaz." Vasilik vâsi tayin edenin (mûsinin) îcâbı yani gerekli sözü söylemesi vâsi tayin edilenin ("mûsa ileyh"in) de kabul etmesi ile meydana gelen bir sözleşmedir. Vasilik bir tasarruf izni olduğu için mûsi hayattayken onu kabul veya reddetmek mümkündür. O bir çeşit vasiyet olduğu için de onun kabulü mûsinin ölümünden sonraya da bırakılabilir. Vâsi tayin edilen kimse bunu kabul edince "vâsi" olmuş olur. İmam Şafii (rahmetullahi aleyh) ile İmam Ahmed-e (rahmetullahi aleyh) göre o bu kabulden sonra mûsinin huzurunda da gıyabında da mûsi hayattayken de öldükten sonra da vasilikten vazgeçebilir. İmam Ebû Hanife (rahmetullahi aleyh) ise vasiliği kabul eden kimsenin bunu mûsi öldükten sonra veya haber vermeksizin mûsinin gıyabında reddetmesinin caiz olmayacağı içtihadında bulunmuştur. Çünkü bu durumda mûsi aldatılmış ve icabında başka birini vâsi tayin etme imkânından mahrum bırakılmış olur.
Kaynak: Sünen-i Dârimî Vasiyetler Kitabı
Konu: Bir Kimse Bir Kimseyi Gıyabında Vâsi Tayin Ettiğinde?