3444-)
Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki) bize Ebû Asım es-Sekafî rivâyet edip (dedi ki) bize eş-Şa-bi rivâyet edip şöyle dedi: Abdullah b. Mes-ûd demiş ki; Hazret-i Muhammed-in (sallallahü aleyhi ve sellem) Ashabından bir adam dimilerden bir adamla karşılaşmış ve onunla güreşmiş. Derken insan cinnîyi yere atıp yenmiş. O zaman insan cinnîye şöyle demiş: "Doğrusu ben seni gerçekten zayıf ve çelimsiz görüyorum. Küçücük kolların sanki köpeğin küçücük kolları gibi! Siz bütün cinnîler mi böylesiniz yoksa onların arasından sen mi böylesin?" Cinnî şöyle cevap vermiş: "Hayır vallahi (bütün cinnîler böyle değil)! Doğrusu ben onlar arasında gerçekten güçlü kuvvetliyim. Fakat sen benimle ikinci defa güreş. Eğer beni yere atıp yenersen sana kendine fayda verecek birşey öğretirim!" İnsan; "peki" demiş (ve tekrar güreşmişler. İnsan yine yenmiş. O zaman cinnî); "Allahu lâ ilahe illâ huve-l-hayyu-l-kayyum" ayetini okuyabiliyor musun?" demiş. O da; "evet" demiş. Bunun üzerine cinnî şöyle demiş: "Öyleyse sen onu hiçbir evde okumazsın ki şeytan (zor durumda kalması sebebiyle) eşek yellenmesi gibi oradan çıkmış sonra da sabah oluncaya kadar oraya girememiş olmasın!" Ebû Muhammed (ed-Dârimî) dedi ki: "Ed-dâil: zayıf ince"; "eş-şâhit: çelimsiz zayıf; "ed-dalî: güçlü kuvvetli kaburgaları sağlam kimse"; "el-habec: yellenme koku yel" demektir.
Kaynak: Sünen-i Dârimî Kur’an’ın Üstünlükleri
Kitabı
Konu: Bakara Sûresinin Baş Tarafı İle Kürsî Ayetinin Fazileti