3454-)
Bize Ebû Nuaym rivâyet edip (dedi ki) bize Beşir -ki O İbnu-l-Muhacir-dir- rivâyet edip (dedi ki) bana Abdullah b. Bureyde babasından rivâyet etti ki O şöyle demiş: Ben (birgün) Hazret-i Peygamberin (sallallahü aleyhi ve sellem) yanında oturmaktaydım. O-nu şöyle buyururken işittim: "Bakara Sûresini öğrenin! Çünkü onun öğrenilmesi bereket terkedilmesi büyük üzüntü (sebebidir). Bâtıl şeylerle uğraşanlar onu (öğrenmeye ve devamlı okumaya) güç yetiremezler!" Sonra O bir müddet susmuş ardından şöyle buyurmuştu: "Bakara Sûresi ile Âl-i İmrân Sûresini öğrenin. Çünkü onlar (bu dünyada) iki aydınlatıcıdır. Onlar Kıyamet-te ise iki bulutmuş veya iki gölgelikmiş yahut kanatlarını açarak dizilmiş iki kuş sürüsüymüş gibi dostlarını gölgelendireceklerdir! Kur-an da dostu Kıyamet günü kabrinden çıktığında (onun kurtulması için gayret etmekten dolayı) rengi solmuş adam şeklinde ona rastlayacak ve ona; "beni tanıyor musun?" diyecek. O "seni tanımıyorum" cevabını verecek. O zaman Kur-an da şöyle diyecek: "Ben seni öğle sıcaklıklarında susatan senin geceni uykusuz bırakan dostun Kur-an-ım. Şüphesiz ticaretle uğraşan herkes ticaretinin ardından (kazanç bekler). Sen ise bütün ticaretlerin ardından (beklenen kazançtan daha fazlasını alacaksın)!" O zaman onun sağ eline sahip olma -istediği gibi kullanma- (yetkisi) sol eline ebedilik verilecek; başına da vakar tacı konulacak. Onun annesiyle babasına da kıymeti dünyayla biçilemeyecek iki takım elbise giydirilecek de onlar; "bunlar bize niye giydirildi?" diyecekler. Onlara; "çocuğunuz Kur-an-ı öğrendiğinden Kur-an-la amel ettiğinden dolayı!" denilecek. Sonra ona (yani Kur-an-ın dostuna); "oku ve Cennet-in katlarına ve odalarına çık!" denilecek. Artık o ister çabuk çabuk okusun ister yavaş yavaş okuduğu sürece yukarı çıkmaktadır."
Kaynak: Sünen-i Dârimî Kur’an’ın Üstünlükleri
Kitabı