1-)
Akrabalık: Nikahta hür bir kadının velisi öz babasıdır. İmam Şafiî ile imam Ahmed bu görüştedirler. İmam Ebû Hanife-nin meşhur olan görüşü de budur. Mâlik Ebû Yusuf îshak b. Rahûye ve İbnu-l-Münzir-e göre ise kadının velisi eğer varsa onun öz oğludur. Oğul veliliğe babadan daha çok lâyıktır. Ebû Hanife-nin de bu görüşte olduğuna dair bir rivâyet vardır. Çünkü miras konusunda oğul babadan daha önce gelir ve birinci derecede asabe sayılır. görüşü temsil eden imam Şafiî ve taraftarlarının delili şudur: Baba görüşçe daha mükemmel şefkat bakımından daha üstündür. Bu bakımdan velayet konusunda babanın dedeye takdim edildiği gibi oğula da takdim edilmesi icab eder. Ayrıca nasıl ki küçüklük sefihlik mecnunluk gibi hallerde çocuğa veli olma hakkı öncelikle babaya veriliyorsa aynı şekilde nikah ve nikâhın dışındaki meselelerde de velilik hakkı öncelikle babaya verilmelidir. Baba yoksa velilik hakkı oğuldan önce dedenindir. İmam Şafiî bu görüştedir. İmam Ahmed-in de bu görüşte olduğuna dair bir rivâyet vardır. Diğer bir rivâyete göre ise imam Ahmed öz babanın bulunmaması halinde velilik hakkının dededen önce öz oğula geçeceği görüşündedir. Mâlik-le Ebû Yusuf îshak b. Râhuye ve İbnu-l-Münzir de imam Ahmed-in bu ikinci görüşünü paylaşmaktadırlar. İmam Ahmed-den üçüncü bir görüşe göre ise öz babanın bulunması halinde velilik hakkı öncelikle erkek kardeşe verilir. Çünkü dede babanın babasıdır. Özkardeş ise babanın oğludur. Yani birisi gücünü babalıktan diğeri de oğulluktan almaktadır. Babalık hali ise her zaman oğulluk haline takdim ve tercih edilir. İmam Mâlik-in de bu görüşte olduğuna dair bir rivâyet vardır. İmam Ahmed-den dede ile kardeşin nikah akdinde velilikte eşit olduklarına dâir de bir rivâyet vardır. " Nikah akdinde baba olmadığı zaman velilik hakkı öncelikle dedenindir" diyen imam Şafiî-nin ve taraftarlarının delili şudur: Çünkü baba dedenin çocuğudur asabe olmakta da öncelik hakkı vardır. Bu bakımdan nikah akdinde baba yoksa onun yerine oğuldan ve kardeşten önce dede geçer. Ayrıca kardeşin dede oğul ve oğlun oğlu ile birlikte bulunduğu zaman mirastan düştüğü malumdur. Öyleyse dedenin velilik hakkı -ne kadar yukarıda olursa olsun- babanın dışındaki bütün asabelerden önce gelir. Dedeler içerisinde veliliğe öncelik hakkı mirastaki öncelik hakkı gibidir. Kadının babası veya babasının babası yoksa velilik hakkı öncelikle oğluna oğlu da yoksa yakınlık derecesine uymak şartıyla oğlun oğluna.- intikal eder. Hanefi uleması ile imam Mâlik ve imam Ahmed bu görüştedirler. göre kadının oğlu ve oğlunun oğlu- velilik hakkına sahip değildir. Ancak hakimlik veya mevlâlık sıfatıyla annesinin evlenmesinde velilik hakkına sahip olabilir. Babanın bulunmaması halinde çocuğun velilik hakkını elde edeceğini söyleyen Hanefî ulemâsının ve taraftarlarının delilleri şu hadisi şeriftir: Ümmü Seleme-nin iddeti bitince Ebû Bekr (radıyallahü anh) haber göndererek onunla evlenmek istedi. Fakat Ümmü Seleme kabul etmedi. Daha sonra Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ömer b. el-Hattâb-ı göndererek evlenme teklifinde bulundu. Ümmü Seleme Hazret-i Ömer-e " Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-e söyle ben kıskanç bir kadınım. Sonra çocuklarım da var. Bu hususta kendisine danışacak hiçbir yakınım da yok" dedi. Hazret-i Ömer Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-e gelerek (Ümmü Seleme-nin) cevabını nakletti. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): söyle " ben çok kıskanç bir kadınım" diyorsun. Bunun için Allah-a dua edeceğim ve kıskançlığın gidecek. " Benim çocuklarım var" diyorsun. (Merak etme) Allah onlara yardım eder. " Kendisiyle istişare edecek hiçbir yakınım da yok" sözüne gelince yakınlarından gerek burada bulunsun gerekse bulunmasın kimse bu evliliği kötü karşılamaz" buyurdu. (Hazret-i Ömer Resûlüllah’ın sözlerini O-na nakledince) Ümmü Seleme oğluna hitaben; Ömer kalk ve beni Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-le evlendir" dedi. Nesâî nikâh 28 Kadının babaları ve oğulları yoksa Hanefîler ile imam Şafiî ve Mâlik-e göre kadının ana-baba bir erkek kardeşi velilik hakkını elde eder. İmam Ahmed-in sahih olan kavli de budur. Ahmed-in meşhur olan görüşüne göre ise bu konuda; baba bir erkek kardeş anne-baba bir erkek kardeş gibidir. Ebû Sevr-in görüşüyle imam Şafiî-nin eski görüşü de böyledir. Çünkü bunlara göre baba bir erkek kardeş ile anne-baba bir erkek kardeş asabelikte eşittirler. Bu sebeple evlilik hakkını ihraz etmekte de eşit olması gerektiğine hükmetmişlerdir. Ancak bu görüş başkaları tarafından reddedilmiştir. anne-baba öz erkek kardeşi de yoksa o zaman velilik hakkı öz erkek kardeşinin oğulları oğulannın oğullarına bunlar da yoksa kadının amcasına o da yoksa onun oğullarına oğullarının- oğullarına sırayla intikal eder. yakınlığı aynı derecede olup birisi ana-baba cihetinden diğeri de yalnız baba cihetinden akraba olsa hem anne hem de baba cihetinden akrabalığı olanlar sadece baba cihetinden akrabalığı olanlara tercih edilirler. Ebû Hanife-den yapılan meşhur rivâyete göre asabesi olmayan bir kadının velisi anası kız kardeşi teyzesi gibi kadın akrabaları veya ana bir erkek kardeşi dayısı anasının amcası gibi erkek akrabalarıdır. Bu konuda Kâsânî şunları söylüyor: Eğer kadının asabesi bulunmazsa erkek veya kadın tüm yakınları kadının velisi durumunda olurlar. Ancak bunlar evlenecek kimsenin mirasçısı durumunda ise mirasteki tercih sırasına göre velilik hakkını elde ederler. II 240.