1048-)
Ebû Hureyre (radıyallahü anh)-den nakledilmiştir ki: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu: doğduğu günlerin en hayırlısı cum-a günüdür. Âdem (aleyhisselâm) o günde yaratılmış o günde (dünyaya) indirilmiş o günde tevbesi kabul edilmiş ve o günde ölmüştür. Kıyamet de o günde kopacaktır. İnsanlar ve cinlerden başka hiçbir canlı yok ki kıyâmet(in kopmasın)dan korkarak cuma günü sabah olunca güneş doğuncaya kadar kulak kabartır olmasın. O günde bir an vardır ki müslüman namaz kılarak ve Allah-tan bir hacetini isteyerek o ana tesadüf ederse Allah mutlaka onu verir." Hüreyre dedi ki: (el-Ahbar) bu (makbul an)nun bütün senenin bir gününde olduğunu söyler. Bense " aksine her cum-a gününde olduğu" kanaatindeyim. Tevrat-ı okuyup " Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) doğru söyledi" dedi. Ebû Hureyre devamla şöyle der: sonra Abdullah b. Selâm-la karşılaşıp Ka-b-la beraber oturduğumuzu haber verdim. Abdullah b. Selâm: ânın hangi saat olduğunu biliyorum dedi. bana haber ver dedim. gününün son saati dedi. (sallallahü aleyhi ve sellem); Müslüman namaz kılarken o vakte tesadüf etmez ki..." buyurduğu halde o an nasıl cuma gününün son saati olur halbuki bu vakitte namaz kılınmaz dedim. (sallallahü aleyhi ve sellem) " bir kimse bir yerde namazı bekleyerek oturursa namazı kılıncaya kadar namazda gibidir" buyurmadı mı? dedi. buyurdu dedim. Abdullah: o budur" dedi. cuma 45 5 4; Müslim cuma 17 18; Tirmizî cuma 2; Muvatta- cuma 16; Ahmed b. Hanbel II 486 504.