2118-)
Abdullah b. Utbe b. Mesûd-dan nakledilmiştir ki; şu (önceki) hadîste (söz konusu edilen) kişi hakkında (fetva almak üzere) Abdullah b. Mesûd-a gelindi. Ona (bu fetva için) bir ay süreyle gelip gittiler -Yahutta- defalarca (ona gelip) gittiler. (Bunun üzerine Abdullah b. Mesûd) dedi ki: Ben bu meselede (kendi görüşümü) söylüyorum o kadın için kendi seviyesindeki kadınların mehri(ni almak hakkı) vardır. Ne eksik (verilebilir) ne de fazla(sını alabilir). Mîrâs(dan pay alma hakkı) da vardır. Kendisine de iddet (beklemek) gerekir. Eğer (bu fetva) doğru ise Allah-dandır yanlış ise benden ve şeytandandır. Allah ve Rasûlü bundan beridirler." Bunun üzerine Eşca- (kabilesin)den bâzı kimseler ayağa kalktı(lar) içlerinde El-Cerrâh ile Ebû Sinan da vardı. Dediler ki: Ey İbn Mesûd! Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bizim aramızda (iken) Berua- bint Vâşık hakkında aynen böyle senin verdiğin gibi hüküm verdi." ve o kadının (ölen) kocası da Halil b. Mürre el-Eşcaî-dir.- (Abdullah b. Utbe) dedi ki: Bunun üzerine Abdullah b. Mesûd hükmü Resûlüllah-ın (sallallahü aleyhi ve sellem) hükmüne uyduğu için son derece sevindi. nikâh 44 Nesâî nikâh 68.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud Nikâh Bölümü
Konu: Mehri Kararlaştırmadan Evlenen Sonra Da Ölen Kimsenin Durumu