2614-)
Süleyman b. Büreyde babası (Büreyde)’den; şöyle demiştir: Resûlüllah bir seriyyenin yahut da bir ordunun başına bir kumandan gönderdiği zaman ona kendi nefsi hakkında Allah-dan korkmayı (yine ona) yanında bulunan müslümanlar hakkında hayrı tavsiye eder ve (şöyle) buyururdu: Müşriklerden olan düşman(lar)ınla karşılaştığınız zaman onları şu üç yoldan birine çağırınız. Bunlardan hangisinde sana icabet ederlerse onu kabul et ve kendilerini bırak. Onlan (önce) İslâm-a çağır eğer icabet ederlerse (bunu) onlardan kabul et ve kendilerini (serbest) bırak. Sonra onları kendi ülkelerinden muhacirlerin ülkesine göçe davet et ve bunu yaptıktan takdirde muhacirler için (tanınmış) olan (haklar)ın onlar için de (tanınacağını) muhacirlerin üzerine (getirilmiş) olan (yükümlülükler)in onların hakkında da (geçerli) olduğunu kendilerine bildir. Eğer (bunu) kabule yanaşmazlar da kendi yurtlarını tercih ederlerse onlara müslüman bedeviler gibi olacaklarını kendilerine Allah-ın mü-minler üzerine cereyan eden hükmünün uygulanacağını müslümanlarla birlikte cihad etmeleri dışında haraç ve ganimetten hiçbir hisselerinin olmayacağım kendilerine bildir. Eğer İslâmı kabul etmezlerse onlan cizye vermeye çağır. Eğer buna yanaşırlarsa (bunu) onlardan kabul ve kendilerini (serbest) bırak. Eğer kabul etmezlerse artık Alan-dan yardım dileyip onlarla savaş eğer bir kale halkını kuşattığında senden kendilerine Allah-ın hükmünü uygulamanı isterlerse (bunu) onlara uygulama. Çünkü siz Allah-ın onlar hakkındaki hükmünün ne olduğunu bilemezsiniz. Yalnız onlara kendi hükmünüzü uygulayınız. Sonra onlar hakkında dilediğiniz hükmü veriniz." dedi ki: Alkame (şöyle) dedi: Ben bu hadisi Mukâtil b. Hayyan-a naklettim de (bu hadisi) bana Müslim rivâyet etti diye karşılık verdi. Dâvûd dedi ki; (Müslim) İbn Heyzam-dır. Nu-man b. Mukarrir-den (naklen) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-den Süleyman b. Büreyde-nin hadisinin bir benzerini (rivâyet) etmiştir. cihad 3; Tirmizi siyer 47; İbn Mâce 38; Darimi siyer 8; Ahmed b. Hanbel V 352.