2694-)
Âişe (radıyallahü anhâ)-dan; demiştir ki: Mekkeliler (Bedir-de müslümanların eline geçen) esirlerine fidye olmak üzere (mal) göndermeye başlayınca (Hazret-i Peygamberin kızı) Zeyneb de kocası Ebû-İ-As-ın fidyesi olmak üzere (bir miktar) mal gönderdi. (Hazret-i Zeyneb-in gönderdiği) bu mallar arasında kendisine ait bir de gerdanlık vardı. (Aslında) bu gerdanlık Hazret-i Hatice-nin idi ve Zeyneb-i Ebû-l-As ile evlendirirken bu gerdanlığı ona vermişti. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) gerdanlığı görünce Zeynep için çok üzüldü ve (yanındaki Müslümanlara); Eğer Zeyneb-in esirini serbest bırakmayı (uygun) görürseniz (onu şerbet bırakın) ve Zeyneb-e ait olan (mal)ı da kendisine iade ediniz" dedi. Onlar da; diye cevap verdiler. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Ebû-l-As-dan (Zeyneb-i kendisine göndereceğine dair) söz almıştı. -Yahut da- Ebû-l-Âs (Zeyneb-i Hazret-i Peygambere göndereceğine dair) söz vermişti. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Zeyd b. Harise İle ensardan bir adamı (Hazret-i Zeyneb-i getirmek üzere Mekke-ye) gönderdi (gönderirken onlara) " Ye-cic (denen yer)in çukurunda bekleyin. Nihayet sizin yanınıza gelince beraberce yola çıkar ve onu alıp getirirsiniz." buyurdu.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud Cihad Bölümü
Konu: Esirin Mal Karşılığında Serbest Bırakılmasının Hükmü