3016-)
Bûşeyr b. Yesâr-dan rivâyet olunduğuna göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Allah kendisine Hayber-i fey olarak nasibedince oiîîuı tümünü otuz altı paya böldü. (Bunların) yansını (yani her birî yüz sehim ihtiva eden onsekiz payı müslüman (mücahid)lere ayırdı. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in de (müslüman bir mücahid olarak bu onsekiz pay içinde) müslümanlarla birlikte onlardan biri (nin hissesi) kadar hisse (almak hakkı) vardı. (sallallahü aleyhi ve sellem) (geriye kalan) onsekiz payı da ki bu (tüm Hayber arazisinin) yarısıdır. Karşılaşacağı hâdiseler ve müslümanların işleriyle ilgili olarak ortaya çıkacak meseleler için (harcamak üzere) ayırdı. Bu da el-vatıh (kalesi) ile Küteybe (denilen köyler) ve Selâlirn (kalesi) ve buralara tabi olan yerlerdir. (Buralar) Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) ile müslümanların eline geçtiği sırada müslümanların oraların işine yetecek kadar işçileri yoktu. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) yahudileri çağırdı (mahsulün yarısı müslümanlara yarısı da yahudilere olmak üzere oraları) onlara ortağa verdi.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud Kitabü-l Harac-imare Ve Fey
Konu: Hayber Topraklarının Hükmü İle İlgili Hadisler