3026-)
Ebû Hûreyre-den demiştir ki: (sallallahü aleyhi ve sellem) Mekke-ye gir (meye karar ver) ince Zübeyr b. el-Avvâm ile Ebû Ubeyde b. Cerrah ve Halid b. Velid-i at üzerinde Mekke-ye gönderdi ve Ey Ebû Hüreyre! Ensâr-a seslen!" (de toplansınlar) dedi. (Ben ensarı çağırdım bunun üzerine ensar Hazret-i Peygamberin huzurunda toplandılar. Hazret-i Peygamber de onlara hitaben): Şu yolu takibediniz. Sizi (Kureyş-ten) hiçbir kimse görmesin. Görecek olursa onu öldürürsünüz" dedi. (Mekke-ye girilince) birisi: Bu günden sonra artık Kureyş yoktur!" diye bağırıverdi. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) de: Süfyân-ın) " ev(in)e giren emniyettedir. Silâhı(nı elinden) atan emniyettedir." buyurdu. Kureyiş-in ileri gelenleri gidip Kâ-be-ye girdiler Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Kâ-be-yi makamı (İbrahim-i)n arkasından (geçerek) tavaf etti" . Sonra (Kâ-benin) kapı(sı)nın sövelerini tuttu (Kureyşin ileri gelenleri de Kâ-be-den) çıktılar ve Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-e İslâm üzere (kalacaklarına dair) biat ettiler. Dâvûd der ki; Ahmed b. Hanbel-e bir adamın Mekke harple mi (fethedildi?) diye sorduğunu işittim. (Ahmed b. Hanbel de ona); Her nasıl olursa sana zararı var mı? cevabını verdi. (Adam); Peki ya sulh (yoluyla mı alındı?) deyince " Hayır" karşılığını verdi. cihad 84.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud Kitabü-l Harac-imare Ve Fey