3318-)
İmrân b. Husayn (radıyallahü anh)-dan rivâyet edildi. Dedi ki: Adbâ Benî Akıl kabilesinden bir adamındı ve hacıları(n develerini) geçenlerdendi. Adam (devesiyle birlikte) esir edilip bağlı olarak Hazret-i Peygamber-e getirildi. Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem); üstünde kadife olan bir eşeğin sırtında idi. Adam: Muhammed! Beni ve hacıları geçen (bu devey)i niçin tutuyorsun? dedi. Peygamber: Seni müttefiklerin olan Sakif’in suçundan dolayı tutuyorum" buyurdu. Hazret-i Peygamber’in ashabından iki kişiyi esir etmişlerdi. kabilesinden olan adam söylediği sözler içerisinde " Ben de müslümanım -veya ben de müslüman oldum" - Buradaki şüphe raviye aittir. - dedi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) geçip gidince -Ebû Dâvûd " Bu sözü Muhammed b. Îsa-dan öğrendim" dedi-; Adam: Muhammed! Ya Muhammed! diye bağırdı. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) merhametli (nazik) idi. Adama dönüp; Ne istiyorsun?" dedi. müslümanım. Eğer sen bunu kendi işine malikken (esir edilmeden önce) söyleseydin tam manasıyla kurtulurdun." Dâvûd; Sonra Süleyman-ın hadisine döndüm." dedi-: Adam: Muhammed! Ben açım beni doyur. Ben susuzum beni sula. Resûlüllah: Senin ihtiyacın bu -veya bu onun ihtiyacıdır- (isteğini yapın)" buyurdu. Dâvûd; esir edilen adamın müslüman olduğunu bildiren sözlerini ve Resûlüllah-ın cevabını Muhammed b. Îsa-nın rivâyetinden; geri kalanını da Süleyman b. Harb-in rivâyetinden nakletmiş ve buna işaret etmiştir. adam (Sakîflilerdeki) iki kişiye mukabil fidye olarak verildi. Adbâ-yı ise Hazret-i Peygamber binmek için alıkoydu. Medinelilerin otlaktaki hayvanlarına baskın yaptılar ve Adbâ-yı da götürdüler. Onu götürdüklerinde müslümanlardan bir kadını da esir etmişlerdi. Onlar geceleyin develerini avlularında çöktürürlerdi. Bir gece hepsi uyudular kadın kalktı. Elini hangi deveye dokundursa deve böğürüyordu. Nihayet Adbâ’nın yanına geldi. O itaatkâr binilmeye alışık bir devenin yanına gelmişti. Hemen ona bindi sonra; eğer Allah kendisini kurtarırsa onu mutlaka boğazlamayı adadı. Medine-ye gelince devenin Hazret-i Peygamber-in devesi olduğu anlaşıldı ve Resûlüllah bundan haberdar edildi. Bunun üzerine Resûlüllah haber saldı kadın getirildi. Kendisine kadının adağı bildirildi. Ona ne de kötü ceza vermişsin -veya ona ne de kötü ceza vermiş-; eğer Allah onu bunun üzerinde kurtarırsa onu mutlaka boğazlayacakmış! Allah-a isyan konusundaki ve insanoğlunun sahibi olmadığı şeydeki nezre vefa olmaz" buyurdu. Dâvûd: Esir edilen bu kadın Ebû Zerr-in karışıdır" dedi. nüzûr 8; İbn Mâce keffârât 16 (bir bölümü); Ahmed b. Hanbel IV 430.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud Yeminler Ve Nezirler Bölümü