3607-)
Şa-bî-den rivâyet olunduğuna göre; birine şu Dakûkâ (denilen yer) de eceli gelmiş vasiyetine şahit olacak müslüman bir kimse bulamamış. (Ancak) kitap ehlinden iki adamı şahit tutmuş. (Kitap ehlinden olan bu iki şahit) Kûfe-ye gelip Ebû Mûsâ el-Eş-arî-nin yanına varmışlar (durumu ona) anlatmışlar (vefat eden zatın) mallarını da ona getiri (ip teslim et) misler. Bunun üzerine Ebû Mûsâ el-Eş-arî: Bu Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) zamanından sonra (bugüne kadar hiç) olmamış bir hâdisedir." dedi ve onlara ikindiden sonra; (şahitliklerinde) hiyanet etmediklerine yalan söylemediklerine (gerçeği) değiştirmediklerine saklamadıklarına bozmadıklarına bu vasiyetin (yolculukta vefat eden zatın) vasiyyeti (malların da yine o zatın) geride bıraktığı mallan olduğuna dair Allah-a yemin ettirip şahitliklerini geçerli kıldı.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud Davalar Bölümü
Konu: Müslümanların İdaresinde Yaşayan Zımmîlerin Şahitliği Ve Yolculuk Esnasında Vefat Eden Bir Kimsenin Vefatından Önce Yaptığı Vasiyetin Hükmü