4613-)
(Muaz b. Cebel-in arkadaşlarından olan Yezid İbn Amira) dedi ki: (Muaz b. Cebel) vaaz etmek için her oturuşunda " Allah adaletli bir hakimdir. (Bundan) şüphe edenler helak olurlar" derdi. Bir gün de (şöyle) dedi: Muhakkak ki sizin önünüzde (birtakım) fitneler vardır. O zamanda mal çoğalır (her yerde insanlar tarafından) Kur-an (ı-Kerim) açıl (ip okun)ur. Hatta Kur-an-ı mü-min münafık erkek kadın küçük büyük hür köle (herkes) al(ıp ok)ur. Bir sözcünün (herkesin böyle Kur-an okuyup ta onu anlamadıklarını ve şeytana uyup çeşitli bidatlere saptıklarını görerek kendi kendine): Bu insanlara ne oluyor da ben Kur-an okuduğum halde bana uymuyorlar? Ben (din adına) kur-an-a aykırı olan şeyler ortaya atmadıkça onlar bana uyacak değildir diyeceği günler yakındır. Sizi (dine aykırı olarak din adına) ortaya atılan yeniliklere karşı uyarıyorum. Çünkü din adına ortaya atılan (bu tür) yenilikler batıldır. Sizi alim bir kimsenin sapıklığından da sakındırırım. Çünkü şeytan bazan batıl sözü alim kişinin diline söyletir. Bazan da doğru sözü münafık söyler." b. Amira) dedi ki: Ben (burada) Muaz İbn Cebel-e: Allah sana rahmet etsin (iyi ama) ben alim kimsenin bazan batıl söylediğini münafığın da bazan doğruyu söylediğini nasıl anlayabileceğim?" dedim. (Hazret-i Muaz şöyle) cevap verdi: Evet sen (bu hususta şöyle hareket et): Alimin herkesin gözüne batan ve hakkında (insanlar tarafından): Bu da nedir böyle? de (yip tepki göster) dikleri sözünden sakın. (İşte bu söz alimin ağzından kaçırdığı sapık sözlerdendir.) Fakat alimin bazan böyle yanılması seni on(un sözlerini dinlemek)den vazgeçirmesin. Çünkü onun (o sözünden hakka) dönmesi (her zaman için) mümkündür. Ve sen hakkı işittiğin zaman (onu kimin ağzından çıktığına bakmadan mutlaka) al. Çünkü hakkın üzerinde nur vardır. Dâvûd der ki: Bu hadisi Zührî-den Ma-mer-de rivâyet etmiştir. (Ancak Ma-mer:) " Seni vazgeçirmesin anlamına gelen: La yüsniyenneke" kelimesi yerine (" seni ondan uzaklaştırmasın" anlamına gelen) " yurt iyenneke" sözünü rivâyet etmiştir. Salih İbn Keysan da Zühri-den (rivâyet ettiği) bu hadiste " herkesin gözüne batan" anlamına gelen " el-müştehirât sözü yerine (" şüpheli" anlamına gelen)=el-müştehihat" sözünü rivâyet etmiş ve " la yüsniyenneke" sözünü de İbn Akil gibi " la yüsniyenneke" diye rivâyet etmiştir. İshak da Zühri-nin (bu hadisi) şöyle rivâyet ettiğini söyledi: Evet (alim insanın hatıl olan sözü) sana şüpheli gelen ve hatta senin (bu adamcağız) bu sözle neyi kasdediyor diye (kendi kendine) sorduğun (sözü)dür. İshak da Zühri-nin (bu hadisi) şöyle rivâyet ettiğini söyledi: Evet (alim insanın hatıl olan sözü) sana şüpheli gelen ve hatta senin (bu adamcağız) bu sözle neyi kasdediyor diye (kendi kendine) sorduğun (sözü)dür.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud Sünnet Bölümü
Konu: İyi Yada Kötü Bir Yola Çağırman In Ve O Yollardan Birini Tutmanın Hükmü