Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Kabir Ve Kabir Azabı

Oluşturulma tarihi: 5.02.2025 19:47    Güncellendi: 5.02.2025 19:47
4755-) Berâ İbn Âzib-den demiştir ki: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte ensardan bir adamın cenazesinde bulunarak defnetmek üzere Bakî’ mezarlığına doğru yola çıktık. Daha kabrin kazılması tamamlanmadan kabre vardık. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) oturdu kabrin etrafına biz de oturduk. Sanki başlarımızın üzerinde birer kuş varmış gibi (sakin duruyor) idik. (Hazret-i Peygamber) elindeki bir çöple yeri karıştırıyordu. Derken başını kaldırıp iki ya da üç defa: Kabir azabından Allah-a sığınınız" buyurdu. rivâyetinde burada (şu) ilave vardır: (Hazret-i Peygamber şöyle) buyurdu: Muhakkak ki (ölü kendisini defnedenler) dönüp giderlerken (soru meleği tarafından) kendisine: Ey adanı Rabbin kimdir? Dinin nedir peygamberin kimdir?" diye sorulduğu sırada (onların) ayak seslerini duyar." (da hadisin bundan sonraki kısmını şöyle) rivâyet etti: (Hazret-i Peygamber sözlerine devam ederek şöyle) dedi: Ve ona iki melek gelir. Onu oturtarak ona " Rabbin kimdir?" derler: Allah’dır der sonra ona: nedir? derler: İslâm-dır der sonra: Şu size gönderilen adam da kimdir? diye sorarlar. Salat ve selâm üzerine olsun O Allah-ın Rasûlüdür cevabını verir. Sonra bunu: Sana öğreten nedir?" derler; (o da): Ben Allah-ın Kitabım okudum ona inandım ve (onu) tasdik ettim der." Cerir-in rivâyetinde (şu) ilave vardı: Bu (nu bana öğreten şey) Aziz ve Celil olan Allah-ın (şu) sözüdür: Allah inananları dünya hayatında da ahirette de sağlam bir sözle tesbit eder." (İbrahim (14) 27) hadisin bundan) sonra (ki kısmında hadisin ravileri olan Cerir ile Ebû Muaviye rivâyetlerinde) birleşerek hadisin kalan kısmını şöyle rivâyet ettiler: (Hazret-i Peygamber sözlerine devamla şöyle) buyurdu: Bunun üzerine gökten bir münadî Kulum doğru söyledi. Ona cennetten bir yer hazırlayınız ve ona cennete (açılan) bir kapı açınız. Hemen arkasından o kula (cennetin) esintisi ve hoş kokusu gelmeye başlar ve daha kabrinde iken ufku gözünün alabildiği kadarınca açılıp genişler. " Kafire gelince..." (Hazret-i Peygamber hadisin bu kısmında) kafirin ölümünü anlattı. (Onun ölümün nasıl zor ve şiddetli olduğunu açıkladıktan sonra şöyle) buyurdu: Muhakkak ki kafirin ruhu da cesedine iade edilir. Sonra ona iki melek gelip onu oturtarak kendisine: kimdir? derler O (korkusundan): hık-mık edip: cevabını verir. Bunun üzerine nedir? derler (yine) hık-mık ederek: der sonra: gönderilen adam da ne oluyor? derler (yine) hık-mık edip: cevabını verir. Bunun üzerine gökten bir bir münadi: söylüyor ona cehennemden bir yer hazırlayınız. Cehennem elbiselerinden bir elbise giydirin. Ve ona Cehenneme (açılan kapılardan) bir kapı açınız." diye seslenir. O sırada (cehennemin) sıcağı yakıcı havası kendisine gelmeye başlar. Kabri kendisine (öyle bir) daraltılır (ki) kaburga kemikleri birbirine girer." Cerir-in rivâyetinde (şu) ilave vardır: Sonra ona yanında demirden bir tokmak olan kör ve dilsiz (bir zebani) Mûsâllat edilir. Eğer o (tokmak) dağa vurulsa (dağ) toz haline gelir. (Zebanı) o tokmağı o kafire öyle bir vurur ki o vuruşu (n sesini) insanla cinden başka şark ve garb arası (nda bulunan tüm varlıklar) işitir. (O kafir de yediği bu darbe ile) toz haline gelir sonra (azabın devam etmesi için o kafirin) ruh(u tekrar) kendisine iade edilir." cenâiz 114; İbn Mâce zühd 32.

Kaynak: Sünen-i Ebu Davud Sünnet Bölümü
Konu: Kabir Ve Kabir Azabı