5031-)
Hilâl b. Yesaf-dan demiştir ki: Salim b. Ubeyd-le birlikte bulunuyorduk. (Orada bulunan) cemaatten biri aksirdı ve hemen arkasından: esselâmü aleykum" dedi. Bunun üzerine Salim: da anana da (selâm olsun) diye mukabedele bulundu. (Bu mukabeleden) sonra (adamın bu mukabeleden alındığını hissettiği için) " Her halde sen benim söylediğim (bu söz)den alındın" dedi. (Adam da): ismini hayırla da şerle de anmamanı isterdim karşılığını verdi. (Bunun üzerine Salim) şöyle dedi: sana (bu hususta) sadece Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-in söylediğini söyledim. Biz (bir gün) Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-in yanında bulunuyorduk. Topluluktan birisi aksırmışti da akabinde " Esselâmu aleykum" demişti. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) (Ona): Sana da anana da" diye karşılık vermişti ve sonra (bize hitab ederek): Sizden biriniz aksırdiğı zaman Allah-a hamdetsin" Hilal Salim-in Hazret-i Peygamber-den naklettiği hamd şekillerini hafızasında iyice muhafaza edemediği için) bir takım hamdler rivâyet etti. Sonra (rivâyetine devam ederek Salim-in Hazret-i Peygamber-den) şu sözleri (naklettiğini) söyledi: - ve yanında bulunan kimse de ona - Allah sana merhamet etsin desin (aksıran kimse de) onlara: Allah bize de size de mağfiret etsin" diye karşılık versin." edeb 3.