5192-)
Hazret-i îkrime-den (rivâyet edildiğine göre) Irak halkından bir cemaatin Hazret-i İbn Abbâs-a: Abbâs-ın oğlu! İçinde bulunan emirlerle emrolunduğumuz halde hiç kimsenin kendisiyle amel etmediği aziz ve celil olan Allah-ın şu: Ey iman edenler sağ elinizin mâlik olduğu (köle ve cariyeler) bir de sizden olup da henüz bulûğ çağına girmemiş (küçük)ler (şu) üç vakitte sabah namazından sonra (odanıza girecek olurlarsa) sizden izin istesinler. Bu vakitlerin dışında birbirinizin yanına girip-çıkmakta size de onlara da ne sizin üzerine bir vebal yoktur..." buyruğu hakkında görüşün nedir? diye sormuşlar. (yani râvi Abdullah b. Mesleme bu âyet-i kerimeyi âyetin sonunda yer alan): Hakkıyla bilendir ve hikmet sahibidir" (kelimelerin) kadar okudu. İbn Abbâs da şöyle demiş: mü-minlere karşı çok yumuşak ve merhametlidir. Örtünmeyi (bu nedenle onların sürekli örtünmelerini ister. Bu âyet-i kerime nazil olduğu sıralarda ise halkın) evlerinde perdeler ve özel hazırlanmış (kilitli) odalar da yoktu. Bazan hizmetçiler çocuklar yahutta adamın (yanında başkasından) öksüz kalmış kız çocuğu adam hanımı ile cinsi münasebette iken odasına giriverebiliyordu. bu yüzden (yüce) Allah bu açık saçıklık vakitlerinde onlara (odalara girmek için) izin istemeyi emretti. (Sonra da) onlara örtüyü ve hayrı getirdi. Ve ben (bu örtünme ve hayır geldikten sonra) bu âyetle amel eden bir kimseyi görmedim. Dâvûd dedi ki: Ubeydullah ile Atâ rivâyet ettikleri (bir önceki) hadis bu hadisi zayıflatmaktadır.
Kaynak: Sünen-i Ebu Davud Edeb Bölümü
Konu: Saçık Bulunduğu Üç Vakitte Evine Girmek İçin İzin İstemenin Önemi