2645-)
- “... Mes-ûd bin el-Esved (radıyallahü anh)-den; Şöyle demiştir: (Fâtıma isimli) kadın Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-in evinden o kadifeyi çaldığı zaman biz bunu büyük (bir olay olarak) gördük. Bu Kureyş (kabilesin) den bir kadın idi. (Kureyş kabilesine bir leke olmasın düşüncesiyle) biz Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-in yanına gidip O-nunla konuştuk ve: Bu kadını kurtarmak için biz kırk okka (altın veya gümüş) fidye veririz dedik. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) :. çekmekle) temizlenmesi onun için daha hayırlıdır ) buyurdu. Sonra biz Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-in sözünün yumuşaklığını işitince (cesaretlendik ve) Üsâme-nin yanına gidip (ona) : Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile sen konuş (aracı ol) dedik. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bunu görünce bir hitabede bulunmak üzere ayağa kalktı ve (bize) : cariyelerinden bir câriye üzerine vâcib olan Allah Azze ve Celle-nin (koyduğu) cezalardan birisi (nin terk edilmesi) hakkındaki bu ısrarınız nedir? Muhammed-in nefsi (canı kudret) elinde olan (Allah) a yemin ederim ki o kadının tenezzül ettiği şey (hırsızlığ)a Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-in kızı Fâtıma tenezzül etmiş olsaydı şüphesiz Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) onun elini keserdi ) buyurdu. "
Kaynak: Sünen-i İbn Mâce Had (cezâ)lar Kitabı
Konu: Had Cezâların Uygulanmaması Yolun Da Aracı Olmak