2751-)
- “... Enes (bin Mâlik) (radıyallahü anh)’den; . Şöyle demiştir: Enes-in (yani kendisinin) halası er-Rubeyyi- (radıyallahü anhâ) (bir kere) bir cariyenin ön dişini kırdı. Rubeyyi-in yakınları (karşı taraftan) afıv dilediler. Fakat cariyenin adamları (afıv etmekten) imtina ettiler. Bunun üzerine Rubeyyi-in yakınları dişin tazminatını ödemeyi onlara teklif ettiler. Onlar bunu da kabul etmeyerek Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)-e vardılar. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) de kısasın uygulanmasını emretti. (Rubeyyi-in kardeşi) Enes bin en-Nadr (radıyallahü anh) : Resûlallah er-Rubeyyi-in ön dişi (misilleme olarak) kırılacak (mı?) Seni hak (din) ile gönderen Allah-a yemin ederim (ve Allah-ın yardımını umarak derim) ki er-Rubeyyi-in dişi kırılmıyacaktır dedi. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) de : Enes (bin en-Nadr) Allah-ın farz kıldığı hüküm kısastır ) buyurdu. demiştir ki: (Enes-in umutlu yemininden) sonra cariyenin adamları (diyete) razı oldular ve (er-Rubeyyi-i kısas cezasından) afıv ettiler. Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) : Allah-ın kullarından öyle kişi vardır ki Allah-a yemin etse Allah onun yeminini yerine getirir) buyurdu. "