3638-)
- “... Sehl bin Huneyf-in oğlu Ebû Ümâme (radıyallahü anhüma)’dan; Şöyle demiştir: Sehl bin Huneyf yıkanırken yanından Âmir bin Rebia geçti ve (onun vücûdunun güzelliğini kasdederek) : evlenmemiş örtülü genç kızın cildi dâhil bugünkü gibi (hiç bir güzel) görmedim dedi. Bu lâftan hemen sonra Sehl bin Huneyf yere yıkıldı. Bunun üzerine Sehl Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e götürülüp O-na: Resûlallah)! Nazar çarpması nedeniyle yere yıkılmış vaziyette Sehl-e yetiş denildi. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) : şüpheleniyorsunuz?) buyurdu. Onlar: Âmir bin Rebia dediler. Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) (Âmir-i azarlayarak) : binâen biriniz (din) kardeşini öldürüyor? Biriniz (din) kardeşinden beğendiği - hayran kaldığı bir şey gördüğü zaman ona mübarek olması için duâ etsin) buyurdu. bir mikdar su istedi ve Âmir-e abdest almasını emretti. Âmir de yüzünü dirseklerine kadar kollarını dizlerini ve peştemalının içindekini (yani belden aşağıyı) yıkadı ve Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) (bir kabta biriken bu suyu) başına dökmesini Âmir-e emretti. Süfyân demiştir ki: Mamer-in Zührî-den rivâyetine göre: Ve Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) o kabı onun arkasında ters çevirip yere koymasını Âmir-e emretti. "