3992-)
- “. Âişe (radıyallahü anhâ)-dan; Şöyle demiştir: Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)-in: (Allahım! Ben senin pak güzel mübarek ve zatına en sevimli İsmin ile şüphesiz senden (hayır) dilerim o ismin ki onunla ğın zaman icabet edersin onunla senden (hayır) istendiği zaman verirsin onunla senden rahmet taleb edildiği zaman rahmet eylersin ve sıkıntıdan kurtulmak için onunla senden yardım dilendiği zaman sıkıntıdan kurtarırsın) diye dua ederken sesini işittim. demiştir ki : Ve Resûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) bir gün : Âişe Allah-ın hangi İsimle çağırıldığı zaman duayı kabul buyuracağını bana gösterip bildirdiğini bilir misin?) buyurdu. Âişe demiştir ki: : Yâ Resûlallah! Babam anam sana feda olsun O İsmi bana öğret dedim. O: Âişe O İsmin öğrenilmesi sana uygun değildir ) buyurdu. Âişe demiştir ki: Bunun üzerine ben uzaklaşıp bir saat oturdum. Sonra kalktım ve O-nun (mübarek) başını öptüm. Daha sonra : Resûlallah! O ismi bana öğret diye ricada bulundum. O : Âişe! O ismi sana öğretmem uygun değildir. Çünkü şüphesiz senin o isimle dünyalık bir şey istemen senin için uygun olmaz ) buyurdu. Âişe demiştir ki: Bunun üzerine ben de kalkıp abdest aldım ve iki rek-at namaz kıldıktan sonra: Şüphesiz ben seni Allah diye çağırırım er-Rahmân diye çağırırım el-Berr er-Rahîm diye çağırırım ve seni bildiğim ve bilemediğim Esmâ-ı Husnâ-nın hepsiyle çağırırım ki beni mağfiret edesin ve bana rahmet edesin diyerek duâ ve dilekte bulundum. Âişe demiştir ki : Bunun üzerine Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) güldü. Sonra buyurdu ki : o isim senin duada andığın isimler içindedir.) "