602-)
Nafi (radıyallahü anh)’den nakledildiğine göre şöyle demiştir: Abdullah b. Ömer ile beraberdim kendisine verilen bir araziye gidiyordu. O sırada bir kimse gelerek: Ubeyd’in kızı Safiye hastadır acele yetişin) dedi. Bunun üzerine Abdullah hızlıca yola çıktı yanında Kureyş’ten bir kimse vardı. Güneş battı akşamı kılmadılar halbuki namazlarına karşı çok dikkatli ve duyarlı idiler ağır davrandıklarını görünce: sana merhamet etsin namaz kılalım) dedim. Yüzüme baktı ve yoluna devam etti ufuktaki kızıllık kaybolmak üzere iken konakladı akşamı kıldı sonra kamet getirdi –O sırada ufuktaki kızıllık kaybolmuştu- bize yatsıyı da kıldırdı sonra bize dönüp: sallallahü aleyhi ve sellem) yolculukta hızlı gitmesi gerektiğinde böyle yapardı) dedi. (Ebû Dâvûd Salat: 274; Buhârî Cihad ve Siyer: 196)