303-)
Rifâa b. Rafi’ (radıyallahü anh)’den rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ile birlikte mescidde otururken bedevi gibi biri geldi hafifçe bir namaz kılarak gelip Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e selam verdi Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) selamını aldı ve dön tekrar namaz kıl çünkü sen namaz kılmış olmadın. Adam dönerek namaz kıldı ve geri gelerek tekrar selam verdi Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) tekrar selamı alarak dön tekrar namaz kıl çünkü sen namaz kılmış sayılmazsın buyurdu bu kimse iki yada üç sefer bu durumu tekrarladı her seferinde de selam verdiğinde namazını hafifçe kılan bu kişiye dön ve tekrar namaz kıl demesi insanları tedirgin etti ve durum onlara ağır geldi. Son seferinde adam: Bana göster ve öğret çünkü ben insanım doğru da yapabilirim hata da edebilirim dedi. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) evet öyledir diyerek şöyle buyurdular: Namaz kılacağında Allah’ın emrettiği gibi abdest al sonra şehâdet getir kamet et Kur’ân’dan bir şeyler bilirsen oku bilmezsen Allah’a hamdet tekbîr getir Lailahe illallah de sonra rükû’a git rükû’ü rahat bir biçimde yap sonra doğrul dimdik dur sonra uygun bir biçimde secdeyi yap sonra otur oturumu dimdik durarak yap sonra kalk ve tüm rek’atları bu şekilde tamamla. Böyle yaparsan namazın tamam olmuştur bunlardan herhangi birini eksik yaparsan namazın eksik olmuş olur.” Rifâa diyor ki: Bu hüküm önceki bildikleri hükümden daha kolay geldi böylece namazını eksik yapan kimsenin sevâbının azalacağı ve büsbütün namazının yok olmayacağını öğrenmiş oldular. (Dârimî Salat: 78) konuda Ebû Hüreyre ve Ammâr b. Yâsir’den de hadis rivâyet edilmiştir. Rifâa hadisi hasendir. Bu hadisi Rifâa’dan başka şekillerde de rivâyet edilmiştir.