1638-)
İbn Ömer (radıyallahü anh)’den rivâyete göre Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) nadîr oğullarının hurmalarının kesilmesi ve yakılmasını emretti o yakılan hurmalık Büveyre hurmalığı idi. Bunun üzerine Allah Haşr sûresi 5. ayetini indirdi.(Onların hurma ağaçlarından her ne kestiyseniz veya kökleri üzerinde her ne bıraktıysanız hepsi Allah’ın izniyle olmuştur…) (Müslim Cihâd: 10; İbn Mâce Cihâd: 31) Bu konuda ibn Abbâs’tan da hadis rivâyet edilmiştir. Bu hadis hasen sahihtir. İlim adamlarından bir kısmın uygulaması bu hadise göre olup ağaçların kesilmesi ve kalelerin yıkılmasında bir sakınca görmezler. Kimi ilim adamları da bunu hoş karşılamaz. Evzâî bu görüşte olup şöyle der: Ebû Bekir meyve veren ağacın kesilmesini ve binaların yıkılmasını yasakladı kendisinden sonraki Müslümanlar da aynı şekilde uyguladılar. der ki: Düşman topraklarında gerektiği şekilde yakıp yıkmakta ve meyveleri koparmakta bir sakınca yoktur. der ki: Bazı stratejik durumlarda bu belki de kaçınılmaz olacaktır. Fakat boş ve manasız yere yakılıp yıkılmaz. ise şöyle der: Yakıp yıkmak düşmanı yıldırıp korkutacaksa bu sünnettir.