3557-)
Abdurrahman b. Yezîd (radıyallahü anh)’den rivâyete göre şöyle demiştir: Abdullah b. Mes’ûd şöyle dedi: Ka’be’nin örtüsüne gizlenmiş vaziyette iken anlayışları kıt şişman üç kişi geldiler -biri Kureyşten diğer ikisi de akrabaları olan sekîften idiler- Anlayamadığım bir şeyler konuştular sonra onlardan biri dedi ki: “Ne dersiniz? Allah bu konuştuklarımızı işitiyor mu?” diye sordu. Diğeri ise: “Yüksek sesle konuşursak işitir sesimizi kısarsak işitmez” dedi. Öteki ise konuştuklarımızdan bir şey işitmiş ise hepsini de işitmiştir diye cevap verdi. Abdullah dedi ki: Durumu Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e anlattım bunun üzerine Allah Fussilet sûresi 22-23. âyetlerini indirdi: “ve siz günahları işlerken kulaklarınızın gözlerinizin derilerinizin aleyhinizde şâhidlik edeceklerini ümit etmiyor onlardan hiçbir şeyinizi gizlemiyordunuz ve hatta sanıyordunuz ki yaptıklarınızın pek çoğunu Allah bile bilmez.” “ve Rabbiniz hakkında beslediğiniz bu kötü zan yok mu sizi o helak etti ve zararlı çıkanlardan oldunuz.” (Buhârî Tefsir-ül Kur’an: 27; Müslim Sıfat-il Münafıkın: 17) Bu hadis hasen sahihtir.