3628-)
Zeyd b. Erkâm (radıyallahü anh)’den rivâyete göre şöyle demiştir: Amcamla beraber bulunuyordum. Abdullah b. Übey’in kendi adamlarına şöyle dediğini işittim: “Allah’ın peygamberinin yanında bulunanlara hiçbir şey vermeyin ki etrafından dağılıp gitsinler.” “Eğer Medîne’ye dönersek; “Biz üstün olanlar Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ve beraberindeki aşağılık kimseleri Medîne’den çıkaracağız.” Bunu amcama anlattım. Amcam da durumu Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’e anlattı. Bunun üzerine Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) beni çağırdı. Ben de duyduklarımı kendisine söyledim. Sonra Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Abdullah b. Übey ve adamlarına haber gönderdi. Onlar da söylemediklerine yemin ettiler. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’de benim yalancılığıma onun da doğru söylediğine inandı. O güne kadar başıma gelmeyen bir şey o an başıma gelmiş oldu. Eve kapandım amcam: “Maksadın neydi işte Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) seni yalancı çıkardı ve sana kızdı” dedi. Sonra Allah Münafıkûn sûresini indirdi. Bunun üzerine Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) bana haber gönderdi ve bu sûreyi okudu ve şöyle buyurdu: “Allah seni doğruladı.” (Buhârî Tefsir-ül Kur’ân: 27; Müslim Sıfat-ül Münafıkîn: 17) Bu hadis hasen sahihtir.