4089-)
Sa’d b. ebî Vakkâs (radıyallahü anh) babasından rivâyet ederek dedi ki: “Muaviye b. ebî Sûfyân Sa’d’a emretmiş ve Ebû Tûrab (Ali)’yi kötülemekten seni engelleyen şey nedir?” diye sormuştu. Sa’d şöyle karşılık verdi: “Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in şu üç sözünü hatırladığım sürece ona dil uzatamam o özelliklerden birinin bende olması kızıl develerden daha hayırlıdır. (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittim Ali’ye şöyle diyordu: Tebûk savaşında Ali’yi Medîne’de kendi yerine bırakmıştı da Ali: “Ey Allah’ın Rasûlü! Beni çoçuk ve kadınlarla birlikte mi bırakıyorsun?” Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) ona şöyle demişti: “Bana karşı sen Mûsâ’ya karşı Harun’un yerinde olmaktan dolayı memnun olmaz mısın? Şu farkla ki benden sonra Peygamber yoktur. Hayber Vak’asında da ben şu sancağı Allah ve Peygamberini seven Allah ve Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)’in de kendisini sevdiği bir kimseye vereceğim” buyurduğunu hepimiz sancak için istekli durumdayken bana Ali’yi çağırınız dediğini ve Ali’nin gözünden rahatsız olarak geldiğini ve Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in onun gözüne üfürdüğünü ve böylece iyileştiğini ve sancağı da ona verdiğini ve Hayber’in fethinin onun eliyle olduğunu… Birde Âl-i Imrân 61. ayeti nazil olduğunda Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in Ali Fatıma Hasan ve Hüseyin’i yanına çağırarak Allah’ım bunlar benim ehli beytimdir dediğini… (Buhârî Menakîb: 27; Müslim Fedail-üs Sahabe: 17) Bu hadis bu şekliyle hasen sahih garibtir.
Kaynak: Sünen-i Tirmizî 5: Menâkıb Bölümleri
Konu: Ali Radıyallahü Anh’ın Özellikleri Nelerdir?